
akut ishal
Günlük dışkı sayısının üç ve üzerinde olması veya dışkı kıvamının bozularak yumuşak ve sıvı görünüm alması ishal olarak tanımlar. İshal, yenidoğan ve erken süt çocuğu döneminde sadece anne sütü alan bebekler için her zamankinden daha sık ve sulu dışkılama olarak tanımlanabilir. Bu tanımın bu şekilde yapılmasının sebebi hayatın ilk aylarında bebeklerin günde 8-10 kez normal kıvamda dışkılamalarının olağan olmasıdır. İshaller sürelerine göre değişik isimler alırlar. İshal tablosunun 7 günden daha kısa sürmesi akut ishal olarak bildirilirken, bu sürenin 14 günü aşması veya 1 ay ve üzerinde sürmesi inatçı ve süreğen ishal olarak tanımlanmaktadır.
Ülkemizde 5 yaş altındaki çocuklar yılda 3 veya 4 kez ishal atağı geçirmektedirler. Bu grubun %1 kadarı (özellikle 1 yaş altındaki hastalar) hastane tedavisine ihtiyaç duyacak şekilde etkilenmektedir. Çünkü bu çocuklar kendi kendilerini besleyemezler, suya ulaşamazlar ve susuzluklarını dile getiremezler. Aynı zamanda bağışıklık sistemleri daha zayıftır ve su kaybını daha az tolere ederler. Dolayısıyla çok çabuk genel durumları bozulabilir ve daha yakın ilgiye ve dikkatli izleme gereksinim duyarlar.
Akut ishaller en sık enfeksiyöz etkenlerle oluşur. Bu enfeksiyonların % 90-95’inden viruslar sorumludur. İshal olgularının % 5’inde ise bakteriler ve parazitler enfeksiyona neden olur. Viruslar içinde ishale en sık neden olan etken rotavirus mikrobudur. Rotavirus ishalleri özellikle 5 yaş altı çocuklarda kış ishallerinin en önemli etkenidir. Ateş, kusma, bol miktarda sulu ve pis kokulu dışkılama en önemli klinik bulgularını oluşturur. Oldukça bulaşıcıdır ve çok hızlı bir şekilde vücuttan sıvı kaybına neden olur. Bu nedenle bu bebeklerin yakından izlemi ve gerekirse kreşe gidiyorlarsa izole edilmeleri önemlidir.

Mikrobik nedenler dışında bağırsakla ilintili veya bağırsakla ilintisiz birçok başka nedenle de ishal gelişebilir. Örneğin bağırsak dışı enfeksiyonlar; orta kulak iltihapları, idrar yolu iltihapları ya da gıda zehirlenmeleri ishal ile gelebilir. Başta antibiyotikler olmak üzere birçok ilaç ishale neden olabilir. İlk 1 yaş altındaki bebeklerde gıda alerjileri özellikle de inek sütü protein alerjisinin başvuru şikayeti ishal olabilir. Bazen bir cerrahi sorun örneğin bir apandisitin ilk bulgularından biri ishaldir. Ayrıca bağırsaktan emilim ve sindirim bozukluklarıyla giden birtakım hastalıklar da bize akut ishalle başvurabilir, ancak bunlar çoğunlukla inatçı ve süreğen ishale dönüşürler.
İshal bulaşıcı bir hastalıktır. Bulaşıcılık hastalık süresince ve bazı durumlarda ishal düzeldikten 1-2 hafta sonrasına kadar devam eder. Bulaşma bebeğin tükrüğü, kusmuğu ya da dışkısı ile saçtığı mikroplarla olur. Bazı ishale yol açan etkenlerin (örneğin rotavirüs ishalleri) ise solunum yolu ile de bulaşabildiği gösterilmiştir. Hastalık çocuğun kullandığı tuvaletlerden, oyuncaklardan, giysilerden hatta çocuğun dokunduğu her yerden bulaşabilir.
İshal ve kusma sürdüğü müddetçe ve ishal düzeldikten 48 saat sonrasına kadar bu çocukların okul ya da kreşe gönderilmemesi önerilebilir. Gerek aile içinde gerek bebeğin bulunduğu kreş veya okulda hastalığın yayılımını önlemek için birtakım önlemler alınmalıdır. Çocuğun kullandığı tabak, çatal, bıçak, bardak gibi eşyalar temizlenmeden başkaları tarafından kullanılmasına izin verilmemelidir. Ayrıca hastanın özellikle kakasıyla temas etmiş giysileri ve çarşafları sıcak su ile yıkanmalıdır. Tuvaletlerin klor içeren temizleyicilerle düzenli olarak temizlenmesi önerilmektedir. İshalli çocuk bezli ise alt değiştirme işlemini yapan kişinin, işlem öncesi ve işlem sonrası ellerini yıkaması bulaşıcılığı önlemekte en önemli yöntemlerin başında gelmektedir. İshal durduktan sonra bile 2 hafta boyunca dışkı ile mikrobu atmaya devam edebilecekleri için bulaşıcılık da devam edecektir; bu nedenle çocukların durağan sulara örneğin havuzlar gibi toplu kullanılan sulara girmesi önerilmez.
Akut ishal tablosu çoğunlukla beslenme desteği ve kaybedilen sıvının yerine konmasıyla kendiliğinden düzelir. Evde kolaylıkla uygulanabilecek yeterli sıvı ve beslenme desteğiyle ishal genellikle 2-3 gün, kusma ise 1-2 gün içinde azalarak biter. Ancak bazı durumlarda hekime başvurmak gerekebilir. Örneğin çocuk sıvı almayı reddediyorsa veya dirençli olarak kusuyorsa ya da bu kusma 3 günden daha uzun süreyi aşmışsa hekime başvurmaları gereklidir. Çünkü tüm bu durumlarda beslenme eksikliği ve vücuttan sıvı kayıpları şiddetlenecektir. Aynı zamanda çocuğun 39 derecenin üstünde vücut sıcaklığının olması, ishalinin 14 günden daha uzun sürmesi ve ishal de kan varlığı da hekime başvuru nedenlerini oluşturmaktadır. Ailelerin rahatlıkla gözlemleyeceği bazı bulgular varlığında da hekime başvurmak gereklidir. Bunlar arasında bebek ve küçük çocukların dudaklarının, dilinin, ağzının kuru olması, ağlayınca gözyaşının olmaması, gözlerin, yanağın ve bıngıldağın çökük olması, cildin kuru hamur kıvamında olması, bezin 8 saatten daha fazla süredir kuru kalması hekime başvuru nedenlerini oluşturur. Bir çocuk başlangıçta çok hareketliyse ishalin seyri sırasında bu hareket azaldıysa uykuya eğilimi arttıysa veya başlangıçta çok sakin olan bir çocuk ishalin seyri sırasında çok huzursuz olmaya başladıysa da hekime başvurmak gerekir. Tüm bunlar olmasa bile aile tarafından bebeğin daha kötüye gittiğinin fark edilmesi bebeğin en yakın sağlık merkezine götürülmesi gereklerinden birini oluşturur.
Akut ishali olan bir çocuk anne sütü alıyorsa anne sütüne devam önerilmelidir ve emzirme desteklenmelidir. Bebek formül mama ile besleniyorsa ayını şekilde beslemeye devam edilmelidir. Akut ishal seyrinde iştah negatif yönden etkilendiğinden çok kısıtlı diyet uygulamalarından kaçınılmalıdır. İştahın açık olmasını destekleyecek çocuğun sevdiği lezzetli besinlerin verilmesine devam edilmelidir. Ancak yine de çocuğun her istediğini yiyebileceği anlamı çıkarılmamalıdır. Beslenme planında kompleks karbonhidratlar, protein içeriği yüksek gıdalar, sebze ve meyveler önerilmektedir. Kompleks karbonhidratlar ekmek, pirinç, makarna gibi tahıl grubu ya da patates, havuç gibi sebzelerdir. Kırmızı et, tavuk, balık, yumurta, ev yoğurdu, peynir, ayran ise protein içeriklerinin yüksekliği ile akut ishalli hastalarda tercih edilmelidir. Meyvelerden özellikle elma, muz, şeftali yedirilebilir. Katı gıdayı tolere etmekte zorlanıyorsa daha yumuşak püre kıvamında ya da sıvı kıvamda besinler hazırlanabilir. Bu anlamda çorbalar (özellikle pirinçli yoğurt çorbası) ishal döneminin en önemli besin kaynağıdırlar. Aşırı yağlı yiyecekler hastalar tarafından tolere edilemez. Ancak yağ hem iyi bir enerji kaynağı hem de bağırsak hareketlerini azaltıcı etkisi nedeniyle az da olsa verilebilmelidir. Basit şekerlerden zengin yiyecek ve içecekler ki bunlar arasında meşrubatlar, hazır meyve suları, şekerlemeler ve şerbetli tatlılar sayılabilir, tamamen kaçınılmalıdır.
Hem toplumsal hem kişisel önemlerle ishalden korunmak mümkündür. Toplumun kullandığı yiyecek ve suların iyileştirilmesi, uygun kanalizasyonlar, enfekte kişilerin gıda işlerinde çalıştırılmaması gibi bir takım toplumsal hijyen kurallarına uyularak ishalden korunulabilir. Kişisel hijyen kurallarının başında ise el yıkama gelir. Tuvalete girdikten sonra, yemek yemeden önce, bebeğin mamasını hazırlamadan önce, bebeği beslemeden veya emzirmeden önce, bebeğin altını temizledikten sonra eller mutlaka yıkanmalıdır. Bebeğe sunulan gıdaların özellikle mama ile beslenen bebeklerde kapların, biberonların temizliğine özen gösterilmesi gereklidir. Biberon temizliği için sıcak su ile yıkamak ya da sıcak suda bekletmek yeterli değildir. En az 10 dakika boyunca kaynatılmalı ya da bu amaçla üretilmiş sterilizasyon aletleri kullanılmalıdır. Temiz içilebilir su kullanılmalı, içilebilir su sağlanamıyorsa, bunu elde etmede zorluklar varsa sular klorlanmalı veya kaynatılmalıdır. Pastörize edilmiş süt ve süt ürünleri tüketilmelidir. Meyve ve sebzeler tüketilmeden önce çok iyi yıkanmalı, gerekirse sirkeli suda bekletildikten sonra tüketilmelidir. Kümes hayvanları, kasaplık hayvan etleri ve ürünleri ki örneğin yumurta bunların içinde sayılabilir tam olarak pişirilmelidir. Şunu da vurgulamak ve üzerine tekrar basmak gerekir ki anne sütüyle beslenme ishalden korunmada en önemli faktörlerden birini oluşturur. Bulaşıcı hastalıkların birçoğuna karşı aşı geliştirmiş ve bu hastalıklardan koruyuculuk aşı ile sağlanmıştır. Akut ishallerin en sık sebebi olan rotavirüs ishallerine karşı da aşı geliştirilmiştir ve bu aşıyla rotavirüs ishalleri engellenebilmektedir. Rotavirüs aşısı ağıza damlatılarak uygulanan ve koruyuculuğu yüksek bir aşıdır.