
Uyuz hastalığı (Scabies)
Uyuz, bir insan paraziti olan ‘Sarcoptes scabiei var. hominis’ akarının neden olduğu çok kaşıntılı ve bulaşıcı bir deri enfeksiyon hastalığıdır.
Uyuz tüm dünyada yaygındır. Cinsiyet, yaş, etnik köken ve sosyokültürel düzey farkı gözetmeksizin herkes uyuz hastalığına yakalanabilir. Bakımevleri, yurtlar, yatılı okullar ve toplu yaşam alanlarında bulaşın artması ile salgınlar yapabilir. Bağışıklık sistemi iyi olmayan kişilerde klinik tablo daha şiddetlidir.
Uyuz, insandan insana yakın temas yoluyla (aynı yatakta yatma, aynı giysileri kullanma gibi) ve genellikle 15-20 dk’lık bir temas süresinde bulaşır. Kısa süreli cilt teması ile (tokalaşma gibi) bulaşması olası değildir.
Uyuz, hayvanlardan insana bulaşmaz. Hayvan uyuzundan sorumlu parazitler farklı alt türlere aittir ve insanlarda çoğalıp enfeksiyon yaratmazlar.
Parazit insana geçtikten ortalama 4 hafta (3-6 hafta) sonra ortaya çıkan ve özellikle geceleri ve sıcakta artan kaşıntı hastalığın en önemli belirtisidir. Eğer kişi daha önce uyuz hastalığı geçirmiş ise yeniden bu parazitle karşılaştığında 1-3 gün içinde şikayetler ortaya çıkar.
Kaşıntı en çok el parmak araları, el bileğinin iç yüzü, koltuk altları, kulak arkaları, bel bölgesi, ayak bilekleri, ayaklar ve kalçalarda şiddetlidir. Kadınlarda meme uçları ve çevresi, erkeklerde genital bölge kaşıntıları çok tipiktir. Erişkinlerden farklı olarak çocuklarda avuç içi, ayak tabanı, yüz ve boyun bölgesinde kaşıntı ve hastalığa ait deri bulguları görülebilir.
Hastalığa ait en belirgin lezyon en sık parmak aralarında gözlenen parazitin içinde yaşadığı, gri-beyaz renkli 1-10 mm uzunluğundaki tünel olarak adlandırılan yapılardır. Tüneller klinik olarak dalgalı ya da kırık bir çizgi halinde görülür. Bunun dışında deride kaşınmaya bağlı kaşıntı izleri, küçük kabarcıklar ve sertlikler görülebilir. Bebek ve küçük çocuklarda içi sıvı dolu kabarcıklar ve egzema benzeri lezyonlar sık olduğu için tünelleri bulmak ve hastalığı tanımlamak çok daha zordur.

Uyuz hastalığında kaşıntıya bağlı deri bütünlüğünün bozulması sonucu ikincil deri enfeksiyonları görülebilir. Bazı uyuz vakalarında yaygın ürtiker (kurdeşen) gelişebilir. Ürtiker halkaları uyuz lezyonlarını kapatabileceği için tanı gecikmesine neden olabilir.
Uyuz hastalığında olası tanı öykü ve muayene ile konur. Hastalar uyuz tünellerinin varlığı açısından dikkatlice incelenirler. Tüneller çıplak gözle görülebilse de çoğunlukla bir büyüteç yardımıyla ve şüpheli alana mürekkep sürülerek test edilir. Bazen içi dolu lezyonlardan tıraşlama ile elde edilen biyopsi materyalinin mikroskopta incelenmesi ile de tanı konulabilir.
Uyuz hastalığında tedavi kişinin yaşına ve bağışıklık durumuna göre değişir. Tedavinin başarısı için aynı ortamda yaşayan tüm aile bireylerinin şikayetleri olmasa bile aynı anda tedaviyi uygulamaları gerekir. Tedavide losyon veya krem uygulamalarından faydalanılır. Vücuda ilacı sürmeden önce mutlaka iyi bir banyo ve keselenme şarttır. Bu yöntem vücuda sürülecek ilacın parazitle temasını arttıracaktır.
Vücuda uygulanan ilaç boyundan aşağıya tüm vücuda sürülmelidir. Çocuklarda yüz, boyun, saçlı deri ve kulaklara da ilaç sürülmelidir. Eller enfeksiyonun en sık tutulduğu yerler olduğu için ellerin her yıkanmadan sonra tekrar ilaçlanması önerilir. Son bir hafta içinde kullanılmış tüm kıyafet, çamaşır ve yatak takımlarının en az 60 derecede yıkanması ve ütülenmesi gereklidir. Yıkanamayacak eşyaların ağzı bağlı bir poşet içerisinde bir hafta saklanması yeterlidir.