Çölyak Hastalığı

Buğday, arpa, çavdar ve yulafta bulunan bitkisel protein GLUTEN’in ince bağırsakta yarattığı harabiyet sonucu gelişir. Normalde ince bağırsakların iç yüzeyinde ancak mikroskopla görülebilen VİLLUS dediğimiz çıkıntı ve kıvrımlar vardır. Bu villuslar bileşenlerine ayrılan besinlerin emilip kana karıştığı yapılardır. Çölyak hastalarında gluten villus yapılarına zarar verir, böylece çıkıntı ve kıvrımlar ve sonuçta bağırsağın iç yüzey alanı azalır, alınan besinler emilemez hale gelir. Tüm bu süreç sonunda beslenme yetersizliği ve diğer hastalık belirti ve bulguları oluşmaya başlar.

Çölyak hastalığı genetik yatkınlık temelinde gelişen otoimmün bir hastalık grubudur. Doğuştan genetik yatkınlık olmasına rağmen hastalığın başlangıç yaşı çok değişkendir. Çölyak hastalığı ince bağırsağı bozmasına rağmen otoimmun bir hastalık olması sebebiyle de vücudun çeşitli organ ve sistemleri etkilenmektedir.

Ülkemizde ve dünyada çok sık görülen bir hastalıktır. Günümüzde her 150-200 kişiden biri çölyaklıdır. Hastalığın sıklığına rağmen tanı koyma sıklığı düşüktür. Bunun en büyük nedeni çölyak hastalığının farklı klinik tipleri olmasıdır. Herkesin aşina olduğu klasik tip çölyak hastalığı ishal, karın şişliği ve büyüme geriliğinden oluşan bir üçlemedir. Klasik tip çölyak hastalığı tüm çölyak hastalarının yaklaşık %10’luk kısmını oluşturur. Çölyak hastalığının diğer tiplerinde ise hastalar kronik karın ağrısı, tekrarlayan ağız içi yaralar, boy kısalığı, tekrarlayan ve dirençli kansızlık, karaciğer enzimlerinde yükseklik, kemik erimesi, eklem iltihabı, diş minesinde bozukluklar, saç dökülmesi, ergenliğe girmede gecikme, çeşitli deri bulguları ve epilepsi gibi şikayet ve bulgularla da gelebilmektedirler.

Çölyak hastalığı ile birlikte görülen başka hastalıklar da vardır;  tip 1 diyabet, tiroid hastalıkları, Down Sendromu, Turner sendromu, IgA eksikliği gibi. Bu hastalıkların varlığında çölyak hastalığı ya da çölyak hastalığı saptandığında da bu hastalıklar araştırılmalıdır.

Çölyak hastalığının belirtileri ve bulgularını iki alt kategoride anlatmak yerinde olacaktır.

Sindirim sistemine ait belirti ve bulgular: Kronik (uzun süredir devam eden) kötü kokulu ve yağlı ishal ya da kabızlık gibi dışkılama sorunları, karın ağrısı, karın şişliği, gaz, kilo kaybı veya kilo alamama

Sindirim sistemi dışı belirti ve bulgular: Boy kısalığı, gecikmiş ergenlik, diş minesi bozuklukları, eklem iltihabı, dirençli demir eksikliği anemisi, ağız içi yaralar, karaciğer enzimlerinde yükseklik, bölgesel saç dökülmesi, kaşıntılı ve döküntü ile seyreden deri bulguları ve kemik erimesi

Kanda hastalığa özgü antigliadin, antitransglutaminaz ve antiendomisyum antikorlarının bakılması çölyak hastalığının tanısında yol gösterici ilk adımdır. Genetik testler de çölyak hastalığının tanısında yardımcı testlerdir. Çölyak hastalığının kesin tanısı ise endoskopi yoluyla ince bağırsaktan alınan dokunun mikroskop altında incelenmesi (patolojik inceleme) ile konulur.

Çölyaklı hastaların diyetlerinden gluten içeren gıdaları çıkarması tedavinin temelini oluşturur. Glutensiz diyete tam uyum çocuk hastaların büyüme ve gelişmelerini yaşıtlarıyla eşit düzeye getirecektir. Tedaviye hiç başlamayan veya tedaviye uyumsuz hastalarda ise büyüme gelişme geriliği, boy kısalığı, kemik erimesi, diyabet, cilt hastalıkları ve bağırsak kanseri (lenfoma) gelişme riskinin olabileceği unutulmamalıdır.